
Marmara Denizi’nin tam merkezinde ama kalabalıklardan bir o kadar uzak… Avşa Adası, kısa tatillerin, hafta sonu kaçamaklarının gizli kahramanı. İstanbul’a birkaç saatlik bir deniz yolculuğuyla ulaşılabilen bu şirin ada, hem dinlenmek isteyenler hem de “iki günlüğüne bile olsa bir yerlere kaçayım” diyenler için çok uygun. Taş sokakları, güneşin altında parlayan koyları, yılların izini taşıyan Rum evleri ve her akşam ayrı bir renge bürünen gökyüzü.
İki günlük bir Avşa kaçamağına hazırsanız, sizi ruhunuzu doldurmaya davet ediyoruz. Sabahları köy kahvaltısıyla başlayıp öğle saatlerini turkuaz koylarda geçireceğiz; akşamlarıysa ya tarihi çınarın gölgesinde huzur bulacağız ya da barlar sokağının ritmine kapılacağız. Avşa’nın atmosferini, en güzel manzaralarını ve lezzetli duraklarını kapsayan bu rota, iki günlük bir “iyi hissetme” rehberi.
1.Gün
Sabah
-Yiğitler Köyü: Adanın en sevimli köylerinden biriyle güne başlıyoruz. Altın kumlu sahili, masmavi denizi ve çay bahçeleriyle ünlü Yiğitler Köyü’ne geliş, sizin için sakin ama enerjik bir başlangıç olacak. Kahvaltınızı bir sahil çay bahçesinde edin; taze simitler, reçeller ve dalga sesi eşliğinde harika bir tatil başlangıcı yapın.
Köy sokaklarında Rum evlerini görün, eski taş evlerin arasındaki yerel dükkanlarda yürüyün. Köyün sahilinde zaman zaman yunus balıklarını görmek mümkün; küçük bir doğa sürprizi .
Öğleden Sonra
-Mavi Koy: Öğle saatlerinde minibüs veya taksi ile Mavi Koy’a geçiyoruz. Kuzeydeki bu harika koy, uzun ve tertemiz plajıyla huzur vadediyor. Şezlong kiralayabilir ya da kendi havlunuzu serip serin suların tadını çıkarabilirsiniz.
-Kumtur ve Çınar Koyu: Mavi Koy’dan sonra yönünüzü batıya çevirip Kumtur Koyu’nun altın kumlu sahiline uğrayabilir, ardından yemyeşil Çınar Koyu’nda çam ormanında serinleyebilirsiniz.
Akşam
-Tarihi Çınaraltı: Merkeze dönerken Çınaraltı’nda çay molası verin. İskeledeki dev çınarın altından eşsiz bir gün batımı manzarası sizi bekliyor; fotoğraf makinenizi unutmayın!
-Barlar Sokağı: Enerjiniz hala tazeyken sahildeki renkli barlar arasında gezin. Canlı müzik, soğuk içecekler ve sohbetlerle gecenizi renklendirin.
2.Gün
Sabah
-Hagios Georgios Manastırı: Güne erken başlayarak sahilin batısındaki eski Bizans manastır kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz. Tarih kokan bu bölge, sessizlik arayanlar için mükemmel bir seçim. Harika şehir manzarası da cabası.
-Şahintepesi: Yaz sıcaklarında panoramik bir nefes almak için Şahintepesi’ni tercih edin. Tertemiz deniz manzarası sizi bekliyor, hem dinlenin hem de adanın güzelliğini kuşbakışı görün.
Öğleden Sonra
-Tavşanlı Plajı: Adanın güneyinde, tam anlamıyla kartpostal güzelliğinde bir koy burası. İncecik kumları ve turkuaz suyu sizi bekliyor. Şezlong ve şemsiye kiralayarak saatlerce keyif yapabilirsiniz.
-Karadut ve Kadınlar Plajı Alternatifleri: Tavşanlı sonrası adanın daha sakin köşelerine yönelin: Karadut’un gölgeli huzuru ve özel bir yer olan Kadınlar Plajı’nı keşfedin.
Akşam
-Değirmenardı: Tarihi değirmen kalıntılarının çevresinde kısa, nostaljik bir yürüyüş yapıp, merkez plajında günü batırabilirsiniz. Hafif serinliğini hissetmek isteyenler için birebir.
-Türkeli Köyü: Son akşamınızı Ada’nın diğer adı olan Türkeli Köyü’nde tamamlayın. Taze balık, mezeler ve yerel şaraplarla taçlandırılmış samimi bir akşam sizi bekliyor.
Avşa Adası Tatili İçin İpuçları
Ulaşım: Feribotla geliyorsanız adada minibüs ve taksi seçenekleri çok rahat. Araç kiralamak isterseniz de merkezde hizmet veriliyor.
Konaklama: Mavi Koy ya da Yiğitler çevresinde kalırsanız hem doğal bir ortamda olursunuz hem de merkeze yakın olursunuz. Avşa Adası Otelleri seçeneklerini incelerken bu lokasyonları seçebilirsiniz.
☀️ Ne Zaman Gidilmeli: Mayıs sonu ve Eylül arası ideal. Temmuz – Ağustos yoğun oluyor, sakinlik isterseniz mevsimlerin ortalarına veya kışa yönelin.
Avşa’dan Ne Almalı: Yerel şaraplar, ada balı, zeytinyağı, sabunlar ve sakızlı dondurma favori hatıralarınız arasında olacaktır.
Bu içeriği yararlı buldunuz mu?
Bir puanlama yapın
Puan 5 / 5. Toplam Puanlayan 2
Hiç oylama yapılmamış. İlk puanlayan siz olun.